Taksitli Ödeme

Son birkaç yıl içerisinde sosyo-ekonomik durumlardaki hızlı değişlikler insanların borç yükü
altında kalmasına ve icra dosyalarının sayısının hızla artmasına neden olmuştur. Bu kapsamda
borçlu konumunda olanların bir kısmı kişisel husumet bir kısmı ise borca yeter nakit parası
olmaması nedeni ile ödeme gerçekleştirememektedir.
Ancak 2004 sayılı İİK md. 111’de “Borçlu alacaklının satış talebinden evvel borcunu
muntazam taksitlerle ödemeği taahhüt eder ve birinci taksiti de derhal verirse icra muamelesi
durur.
Şu kadar ki, borçlunun kâfi miktar malı, haczedilmiş bulunması ve her taksitin borcun dörtte
biri miktarından aşağı olmaması ve nihayet aydan aya verilmesi ve müddetin üç aydan fazla
olmaması şarttır.
(Değişik 3 fıkra: 4949 – 17.7.2003 / m.26) Borçlu ile alacaklının borcun taksitlendirilmesi
için icra dairesinde yapacakları sözleşme veya sözleşmelerin devamı süresince 106 ve 150/e
maddelerindeki süreler işlemez. Ancak bu sözleşme veya sözleşmelerin toplam süresinin on
yılı aşması halinde, aştığı tarihten itibaren süreler kaldığı yerden işlemeye başlar.
(Değişik 4 fıkra: 3494 – 9.11.1988) Taksitlerden biri zamanında verilmezse icra muamelesi
ve süreler kaldığı yerden devam eder.” hükmüne yer verilmiştir.
İlgili mevzuat kapsamında; borçlunun borca yeter malı haczedilmiş ise borçlu alacaklı ile
herhangi bir anlaşma yapmaksızın ilk taksit hemen olmak üzere toplam 4 taksit şekilde icra
müdürlüğün hesabına doğrudan ödeme yapabilmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken
hususlar borçlunun, borca yeter oranda malının haczedilmiş olması ve ödemelerin 3 ay
içerisinde bitirilmesidir. Aksi halde borçlu tarafından verilen ödeme sözünün herhangi bir
geçerliliği olmadığından alacaklı tarafından satış istenebilecektir.
Bir diğer kanuni taksitlendirme yöntemi ise; alacaklı ile borçlunun anlaşması halinde icra
müdürü önünde yapılan taahhüt anlaşmasıdır. Taksit tutarı ve sayısı konusunda tarafların
iradeleri esas alınmaktadır. Bu kapsamda yapılacak taahhüt anlaşması ile haciz işlemleri
devam olunmayacak ve haciz süreleri duracaktır. Ancak borçlunun taahhüt ettiği taksitlerden
bir tanesini geciktirmesi ve/veya hiç ödememesi halinde haciz süreleri kaldığı yerden devam
edecek ve alacaklı taraf haciz işlemlerine devam edebilecektir. Ayrıca, borçlu tarafından
taahhüdün ihlal edilmesi halinde de şikayet halinde 3 aya kadar borçlu aleyhine tazyik hapsine
hükmedilebilmektedir.
Yukarıda belirtilen taksitlendirme yöntemleri kanuni durumdan ortaya çıkmakta olup alacaklı
ile borçlunun kendi aralarında yapacakları protokol ile de farklı ve tamamıyla iradeye bağlı
bir anlaşma gerçekleştirilebilirler. Ancak bu anlaşma kanundan kaynaklı olmaması nedeni ile
hacizler üzerinde herhangi bir etkisi olmayacaktır.